TANIŞALIM MI?
30
Yıla
KAÇ ÖMÜR SIĞAR?
10 Kasım 2023’de ömrümün 30. Yılını doldurup yeni bir sayfaya başlamanın heyecanını, geriye almamın imkansız olduğu çocukluk ve gençlik dönemiyle vedalaşmanın hüznünü yaşıyorum. Peki bu 30 yılda kaç Deran vardı? Tanıştırayım; 14 yaşından beri aktif ticaret ortamında ailesine yardım eden bir Deran vardı. 16 yaşında Karabük Üniversitesi’nin en genç öğrencisi olan bir Deran vardı. 21 yaşında döneminin en genç mezunu olan Endüstri Mühendisi bir Deran vardı. 22 yaşında henüz evlenmiş ve anne olmaya hazırlanan bir Deran vardı. 26 yaşında maddi ve manevi pek çok zorluğun üstesinden gelmiş ve bu sancılı süreçte 3 çocuk büyütmüş, eşine var gücüyle destek olarak inşaat ve yatırım alanlarında uzman 2 aile şirketinin varoluş hikayesinde rol almış bir Deran vardı. 28 yaşında Anadolu Üniversitesi Emlak Yönetimi ihtisasını tamamlayarak 2. Üniversitesinden mezun bir Deran vardı. 29 yaşında üretme tutkusunu resimle özdeşleştirmiş, duygu ve hayallerini aktarabilmek için tarihin en eski sanat dallarından birini özümsemiş bir Deran vardı…
HIZLI BİR BAŞLANGIÇ!
NEREDEN,
Aslında her yaşımda renklere ve renklendirmeye karşı bir tutkum vardı. Ne zaman kendimi kötü hissetsem eve en az 3 renk boya ve bir fırçayla gelirdim. Gözüme renksiz gelen ne varsa boyardım. Bazen taş olurdu, bazen saksı, kutu, tepsi, komodin… Derken kendimi 200x200 ölçülerinde çocuklarım tarafından boyanmış duvarın karşısında buldum.
Tamamlayamadan taşındım, ancak hayatım boyunca zaman zaman içimden taşan, boş geçen bir günün sonunda pişmanlık hissettiren, kendimi bir şekilde eksik hissettiğim şeyi bulmuştum.
Bu resimdi…
Nereye!
Aydınlıkta yıldız olmak kolaydır, peki karanlıkta mum olmaya
KAÇIMIZIN CESARETİ VAR?
Karanlık pek çoğumuza olduğu gibi bana da hüznü, kasveti ve yalnızlığı hissettirmiştir. O sonsuzmuş gibi gelen kara boşluk içerisinde hayal ettiğimiz ve olmasını istemediğimiz her şeyi barındırdığını düşündürür. Doğamıza, ruhumuza, enerjimize aykırıdır. "Karanlıktaki Baykuş” benim ilk resmimdir. Öncesi, denemesi ve ya adım adım ilerlemiş bir geçmişi yoktur. Taşlara, müsvedde kağıtlara, duvarlara çizilen karalamaların ilhamıdır. Karanlıkta parlayan bir mum kadar kendi halinde, küçük ama dikkat çekici bir ihtimalin sonucudur. Resme işleyen karanlık, üzerindeki binlerce çekingen fırça darbesinin kaygısını, başarısız olma ihtimalinin korkusunu ve göstermiş olduğum cüretin çekingenliğini saklarken; içime sığmayan yeteneklerimi ve var olma arzumu dikkat çekici bir kıvılcım gibi sergiler. Karanlığın içerisinde belli belirsiz ve tüm ihtişamıyla size bakmakta olan baykuşu ihtiyacım olan bilgelik ve tecrübenin yol göstericisi olarak çizdim. Ben O’nu karanlığımdan kurtarırken O da beni varoluşuyla cesaretlendirdi.
KARANLIKTAKİ BAYKUŞ - 2022
Kanvas Ölçüleri: 80 x 120 cm
Şase Kalınlığı: 1,5 cm
Kanvas Kumaşı: Polyester
Kullanılan Boya: WINSOR & NEWTON
Boya Kalıcılığı: AA (Ekstrem Kalıcı)
Şu anda satışta!
PEKİ YA SONRA?
DERAN KARABAY SANAT NE SUNUYOR?
Sanat ile ilgilenen biriyseniz sanat galerilerini en iyi bilenlerdensinizdir. Çoğunluğu 50-70 yaşında ve ya çoktan vefat eden sanatçıların eserleri ellerinden geçer durur. Bir koleksiyonerseniz galeriler fazlasıyla yeterlidir. Peki ya siz sanatı seviyorsanız? İşte sanatı bir bütün olarak galerilerde görmeniz mümkün değildir. Bir galeride yirmilerinde bir gencin, 12 yaşında bir çocuğun, farklı tarz ve tutkuları olan insanların çalışmalarıyla karşılaşmanız çok istisnai bir durumdur. Çünkü galeriler sanatçıdan koleksiyon potansiyeli olabilecek bir tarz ve köklü bir geçmiş bekler. Bu yazıyı yazarken aklıma gelen kişi, hayatı boyunca maddi ve manevi iç savaşlar vermiş, eserleri vefatından sonra tanınmış ve takdir görmüş bir sanatçı olan Vincent Van Gogh'dan başkası değil. Keşfedilememiş, desteklenmediği için ilerleyememiş, önemsizleştirildiğinden tutkusunu kaybetmiş ve sırf nereden başlayacağını bilemediğinden hiç başlamamış sanatçı kalmasın diye;
ONLİNE SANAT GALERİSİ
Duvarlarla sınırlandırılmamış bir sanat galerisi düşünün; el emeği olan her bir parçanın en güzel şekilde sergilendiği bir alan olsun. Bazen bir tablo, bazen bir heykel, giyilebilir aksesuar ve ya sadece seramik bir kupa.
Sanatçıların keskin ve katı sınırların içerisinde sınırsızlaşma mücadelesi yerine "her eserin sahibine özel" yapılmış olduğu inancıyla hareket eden bir galeride sanatın en özgün ve özgür haline ulaşabilmek nasıl olurdu?
Sanatçıların ve sanatseverlerin zaman ve mekan kavramlarına sıkışmadan etkileşim kurabilecekleri özgür bir yer...
SANAT EĞİTİMİ
Bir vazonun sırlanmasında kaç farklı teknik vardır?
Bir heykelin yapılmasında kaç farklı materyal kullanılabilir?
Bir resim kaç farklı fırça ile yapılabilir?
Bu soruların net bir cevabı olamaz çünkü, farklı bir yaklaşımla tarz oluşturan, hatta kazayla sıradışı bir sonuç elde edilerek uygulanmaya başlayan o kadar çok teknik var ki!
Sanat hakkında herkesin özgürce konuşacağı bloğumuzda tekniklerinizi ve malzeme bilgilerinizi paylaşıp yeni başlayan sanatçılara yol gösterebilir;
Hatta tekniğiniz size özel ve özgünse bildiklerinizi online sanat eğitimleri ve ya e-kitaplar ile burada bir bedel karşılığında sunabilirsiniz.
MÜZAYEDE
Düzenli katılanlar bilir, müzayedeler 3. katılımdan sonra bağımlılık yapan yerlerdir ve katılımcılar takvimleri takip ederek eserleri en makul fiyatlarla almaya çalışırlar. Tabii çoğunlukla bir eseri isteyen tek kişi kendisi değildir. Aralarında tatlı bir rekabet ortamı oluşur, payler verilir ve çekilen eseri kaybeder. İşte müzayedeleri çekici kılan o heyecan buradan gelir.
Günümüzde klasik müzayedelerin yanı sıra sosyal medya üzerinden de pek çok online müzayede faaliyetleri mevcut. Belirli dönemlerde klasik ve online tarzda müzayedeler oluşturuyor ve eserleri, sanatsever talipleriyle buluşturuyoruz.
Satıyoruz, satıyoruz, satıyoruz.... Sattık!
workshop
Bundan yakın bir tarihe kadar "Workshop organize etmek" sıradışıydı, şimdilerde "sıradışı Workshop organizasyonları" kitlelere erişmek için olmazsa olmazlar arasında.
Tiyatrolar, resim sergileri ve bazı sanatsal faaliyetlerin yayınlandığı belli başlı etkinlik takvimleri mevcut, peki ya olmazsa olmaz Workshoplar için etkinlik takvimi sunuluyor mu? Elbette yok'tu.
Workshop için aklınızda hangi fikir varsa ve planınız ne ise bizimle paylaşın, biz de etkinliğinizi takvimimizde paylaşarak gelişmenize katkıda bulunalım.
etkİNLİKLER
Sanatın en yakıştığı yer sokaklardır. Genel kanı eserlerin yapıldığı ve sergilendiği yerlerin entelektüelliği ile değerlendiği şeklindedir fakat biz buna katılmıyoruz.
Sanat sadece üreten ve tüketenlerin değil, istisnasız herkesin içindedir ve beslenmesi gereken bir toplumsal ihtiyaçtır. Ülkemizde ne yazık ki sanat ihtiyacına toplum olarak yeterli vakit ayrılmaz.
"Sanat Sokakta", "Diğer Yüzüm", "Üzerimdeki Sanat" ve hep birlikte organize edeceğimiz daha nice etkinlikle aynı dilden konuşan insanları bir araya getirmeyi ve toplumun sanat ihtiyacını karşılamayı hedefliyoruz.
BAŞARI BİRLİKTEN GELİR!
30 yılda öğrendiğin en önemli ticari bilgi nedir diye sorsanız cevabı şu olurdu; Başarı yalnız olmuyor. Hayatımın önemli bir bölümünü kendi işlerini kendi yapabilen ve kimseye ihtiyaç duymadan ilerleyebilen biri olmaya çalışarak geçirdim. Fakat bu mücadele sadece devasa bir gemiye tek kürekçi olarak dalgalara karşı hedefe ulaşma mücadelesi vermekti. Hayallerimiz ne kadar büyükse, tek başınayken gemimiz bir o kadar büyük oluyor, yoruluyor ve kayboluyoruz. Büyük başarılar istisnasız size destek olan ve destek olduğunuz insanlarla elde ettiğiniz bir takım çalışması sonucudur. Bunu artık biliyor ve bu nedenle tüm sanat dallarında çalışan tüm sanatçıları devasa bir gemiyi büyük başarılara götürecek bir maceraya yelken açmaya davet ediyorum!